14 Eylül 2013 Cumartesi

Amerika Vize Başvurusu için gerekli evraklar


Bu yazıda vize başvurusu için yapılması gerekenlerden bahsedeceğim. Biz vize işlemleri için aracı bir şirket kullanmadık, aracı şirket kullanmaya da gerek yok. İnternetten yaptığımız araştırmalar sonucunda gerekli formları doldurduk, ücretleri yatırdık, randevuları aldık, evrakları hazırladık ve vize başvurusuna gittik. Madde madde bu aşamaları incelersek;

1. Öncelikle pasaportunuzun Amerika'ya giriş tarihinizden itibaren en az 6 ay geçerli olması gerekiyor, eğer 6 ay geçerli değilse öncelikle pasaportunuzun tarihini uzatmalısınız.

2. İnternet üzerinden elektronik DS-160 başvuru formu'nn doldurulması gerekiyor. Form İngilizce ancak kelimelerin üzerine farenin imlecini götürdüğünüzde Türkçe karşılığını okuyabiliyorsunuz. DS-160 formunu doldurduktan sonra barkod onay numarasının olduğu onay sayfasının çıktısını almalısınız. Randevu günü konsolosluğa giderken, onay sayfasının çıktısı yanınızda olmalı. DS-160 formu ile ilgili detaylı bilgiye http://turkish.turkey.usembassy.gov/ds160_bilgi.html adresinden ulaşabilirsiniz. Burada herşey detaylı bir şekilde anlatılmış zaten. Forma https://ceac.state.gov/genniv/ adresinden ulaşabilirsiniz. Forma fotoğraf da yüklenmesi gerekiyor ancak yüklemeden devam et gibi bir seçenek de var.

3. Bankaya vize ücretinin yatırılması gerekiyor. Banka ve fiyatlarla ilgili bilgiye https://usvisa-info.com/tr-tr/selfservice/ss_country_welcome linkinden ulaşabilirsiniz. Vize banka dekontunu yanınıza almayı unutmayın.

4. Vize bilgi servisini yani 0212-340-4444 numaralı telefonu arayıp randevu almanız gerekiyor. Randevu sırasında kredi kartınızdan 20 USD çekiliyor. Telefonda verilen pin numarasını not etmeyi unutmayın, aynı aileden 5 kişi aynı pin numarasını kullanabiliyor.

5. Yanınıza fotoğraf almayı unutmayın, fotoğraf kriterlerine http://travel.state.gov/visa/visaphotoreq/visaphotoreq_5334.html sitesinden ulaşabilirsiniz.

6. Bunun dışında banka hesap dökümlerinizi yanınıza almanızı tavsiye ediyorum. Ben dökümlerimi incelediler mesela. Orada bulunduğum süre içerisinde başkalarının dökümlerini de incelediklerini gördüm.

7. Varsa mal varlığınızı belgeleyebileceğiniz tapu, ruhsat gibi belgelerin alınmasında fayda var.

8. Otel rezervasyonları ve uçak bilet veya rezervasyonları da yanınızda olsun.

9. İşyerinden alınan orada çalıştığınıza dair sgk belgelerini unutmayın. Bu belgeleri istedikleri arkadaşlarım var.

10. Görüşme sırasında sakin olun, kendinizden emin olun, panik yapmayın, onlar düşman değil, vize vermemeye çalışan insanlarda değiller. Onlar aslında şüphe çekici davranmadığınız takdirde size vize verecek olan memurlar. 

11. Amerikan vizesine başvurmanın en iyi yanı, vizeyi alıp almadığınızı başvuru sırasında öğreniyorsunuz, size ya pasaportunuzu geri verip, "üzgün olduklarını" söylüyorlar, ya da "Tebrikler, lütfen pasaportunuzu kargo masasına bırakın" diyorlar. Böylece ne kadar süreli vize aldığınızı bilmeseniz de alıp almadığınızı biliyorsunuz. Bu arada kargo masasına pasaportu bıraktığınızda sizden 15-20 TL kargo ücreti alıyorlar, yanınızda para olsun. Benim yanımda para yoktu, Allah'tan yanımda ablam vardı da rezil olmadım :)

12. Şimdiden "İyi Şanslar" diliyorum umarım uğraşlarınız boşa gitmez...

Unutmadan aşağıdaki eşyaları yanınızda götürmeyin çünkü kesinlikle bu eşyaları konsolosluğa sokamazsınız;

• Her türlü elektronik Cihaz (Dizüztü Bilgisayarlar, tabletler, Cep Telefonları, MP3 ve her türlü Müzik Oynatıcılar, USB/Taşınabilir Bellekler, Fotoğraf Makinası ve Kameralar vb.)
• Her türlü sıvı (İçecek -Su dahil-, parfüm vb.)


4 Eylül 2013 Çarşamba

Amerika vize görüşmesi



İnternette binlerce forum ve doküman okuduktan sonra biraz da korkarak vize başvurusunu yaptım. Özel sektörde çalıştığım ve birkaç yılda bir firma değiştirdiğim için vize alamamaktan korkuyordum. Başvurudan birkaç ay önce hesapta para olmasının daha iyi olacağını düşünerek bir Dolar hesabı açtırıp, hesaba 3.000 USD yatırmıştım. Sonunda bütün evrakları toplayıp, vize görüşmesine gittik.Vize görüşmesine ablamla birlikte gittik ancak ayrı ayrı sıra numarası alıp, görüşmeyi ayrı ayrı yaptık, aslında birlikte de yapabilirmişiz, bu aklımıza gelmemişti. Bir de belki bana vermezlerse ablam gitsin en azından diye düşünmüştüm.
Giriş kapısından geçip, üst kata çıktığınızda büyük bir alana giriyorsunuz, konsolosluk yetkilileri, muhtemelen kurşun geçirmez bir camın arkasındalar ve ortadaki sandalyelere oturup, sıra numaranızın gelmesini bekliyorsunuz. Eğer en ön sandalyelerde oturursanız sizden önce görüşme yapan insanlara sorulan soruları ve onların verdiği cevapları duyma ihtimaliniz çok yüksek. Sıra numaramız gelene kadar yaklaşık 10 kişi görüşme yaptı ve sadece 1 kişinin vize talebi reddedildi, görüşmenin neredeyse hepsini duyduk ve vize memuru vize verebilmek için elinden geleni yaptı diyebilirim ancak görüşmeye gelen kişi gerçekten çok hazırlıksız ve şüphe uyandırıcıydı; örneğin, amcasının Amerika'da yaşadığını ve onun yanına gidip, dil okuluna kayıt yaptırmak istediğini söyledi ama vize memurunun "Amcanız hangi eyalette yaşıyor?" sorusuna cevap veremedi.Neyse sonunda bana sıra geldi ve elimde tonlarca evrakla vize memurunun önüne geçtim. Ben ingilizce konuşmayı tercih ettim ama ablam türkçe konuştu. Yani dil konusu tamamen size kalmış, merhabalaşarak başladık konuşmaya ve bana onlarca soru sordular;
* Nereye gideceksin?
- Newyork'a gitmek istiyorum.
* Neden gitmek istiyorsun?
- Newyork'un görülmesi gereken bir şehir olduğunu düşünüyorum ve çok merak ediyorum. Turistim, ayrıca bir de alışveriş yapacağım.
* Mesela ne alacaksın?
- Canon EOS D60 fotoğraf makinası :)
* Fiyatlar daha mı ucuz?
- Türkiyede fiyatın yarısı.
* Tek başına mı gideceksin?
- Hayır, Ablam, kızkardeşim ve bir arkadaşımla.
* Ne iş yapıyorsun?
- Mühendisim.
* Ne kadar kalacaksın?
- 2 hafta
* Nerede kalacaksın?
- Ev kiraladık, kiralama dokümanlarını görmek ister misiniz?
* Gerek yok, evli misin?
- Evet, 7 yıllık evliyim.
* Eşin ne iş yapıyor
- xxx'de çalışıyor.
* Eşin neden sizinle gelmiyor?
- Birinin para kazanması gerekiyor :)
* Eşin veya senin üstüne ev var mı?
- Hayır,
* Arabanız var mı?
- Hayır (Bu noktada eyvah diye düşünmeye başlamıştım.)
* Kaç yıldır çalışıyorsun?
- 2003 yılından beri çalışıyorum.
* Ne kadar maaş alıyorsun?
- xxx lira alıyorum.
* Banka hesap dökümanlarını verir misin?
- Banka hesap dökümanlarımı verdim ve incelemeye başladı. Hem maaş hesabını, hem de daha önce açtığım Dolar hesabını vermiştim. Bundan sonra en az 5-6 dakika bana hiçbirşey söylemeden, önündeki bilgisayar ekranına bakmaya başladı, içimden "tamam" dedim, "vize vermeyecek", moralim felan bozuldu. Neyse ki sonra evraklarımı verip, vizenin onaylandığını ve pasaportumu arkada bulunan UPS masasına götürmem gerektiğini söyledi. İnanılmaz mutlu oldum :)
Benden sonra aynı kişiyle ablam görüştü ve onun görüşmesi toplam 2 dakika sürdü, hiçbir evrağına bakmadılar, doğru dürüst soru bile sormadılar, sadece ne iş yaptığını ve nerede, ne kadar kalacağını sormuşlar, hemen ardımdan UPS masasına geldi :)
Bizden 2 hafta kadar sonra kızkardeşim vize görüşmesine gitti, aynı şekilde hiçbir evrağa bakmadan, ne iş yaptığını, nerede, ne kadar kalacağını sormuşlar ve vizeyi vermişler.
Sanırım memurlara karşı çok daha toleranslılar, bir yerde normal tabii.
Vize görüşmelerinden çıkardığım sonuç şu; oradakiler işlerini yapan memurlar, eğer evraklarınız tamsa ve sorularına mantıklı cevaplar veriyorsanız bir problem yok. Ben nedense onları "vize vermemeye çalışan" insanlar olarak düşünmüştüm ama öyle bir tutumları yok. O yüzden rahat olun, benim gibi korkup, stres yapmanıza hiç gerek yok :)